Zaman içinde gebelik,emzirme veya yaş alma gibi etkenlere bağlı olarak bütün vücutta olabileceği gibi meme dokusu da esnekliğini yitirir hacim kaybı ve sarkmalar görülebilir bir hale gelir. Bu etkiler spor ve düzgün beslenmeyle bir yere kadar toparlasa da memede belli bir oranda sarkma gerçekleştikten sonra meme dikleştirme operasyonu bir gereklilik haline gelmektedir.
Ameliyata karar vermeden önce sarkmanın derecesi ve mevcut meme dokusu varlığı muayene ile belirlenip ameliyat planlaması ona göre yapılmaktadır. Hafif sarkmalarda ve meme dokusunun yeterli olduğu durumlarda ameliyat meme başı etrafında ve meme alt çizgisine uzanan bir çizgi olacak şekilde planlanbilmekle beraber daha ciddi oranda sarkmalarda ters T denilen bir yara izi kalacak şekilde ameliyatı yapmak mümkündür. Bir diğer önemli durum da sarkmanın toparlanması sonrasında yeterli meme dokusu olmayan kişilerde protez ile veya kişinin kendi yağ dokusu kullanılarak yağ enjeksiyonu ile hacim artırmak gerekebilir. Bu durumların tespiti amacıyla ameliyat öncesi muayene ve planlama çok önemlidir. Ameliyat öncesinde meme ultrasonu da mevcut durum değerlendirmesi için istenmektedir.
Meme dikleştirme ameliyatı genellikle ağrılı bir ameliyat olmamakla beraber kişi 3-5 güne normal hayatına geri dönebilir. Ağır aktivitelerden birkaç hafta kaçınmak iyi olacaktır. Yara izlerinin belirginliği kişiden kişiye değişmekle beraber sağlıklı bir iyileşme süreci geçirmek için sağlıklı beslenme çok önemlidir. Sigara kullanımının yara iyileşmesini geciktiren önemli etkenlerden biri olduğu da unutulmamalıdır.